Türkiye'den Sadece KALİTE
Türkiye'den Sadece KALİTE
Düny'anın her köşesine gönderim imkânı! Ürün fiyatlarımız, kargo miktarınıza, kargo yönetmine ve gideceği yere göre belirlenip, siparişleriniz ona göre alınacaktır.
Siparişleriniz, stoktan aynı gün ya da ertesi iş günü kargoya verilir. Taptaze, doğal ürünler en kısa sürede kapınızda!
%100 güvenli ödeme altyapısı ile alışverişleriniz güvende: 3D Secure sistemi ve Türk Ticaret Bakanlığı kayıtlı site onayımız sayesinde içiniz rahat.
Sorularınız mı var? Sipariş takibi mi yapmak istiyorsunuz? Size yardımcı olacak samimi bir destek ekibimiz var. Bizimle her zaman iletişim kurabilirsiniz.
Anadolu’da sumak sadece bir baharat değil, aynı zamanda nazardan korunmanın bir yolu olarak da görülürdü. Özellikle Güneydoğu Anadolu’da, yeni doğan bebeklerin odasına bir tutam sumak konulurdu. Bunun, bebeği nazardan koruduğuna ve eve bereket getirdiğine inanılırdı. Ayrıca, düğünlerde yapılan geleneksel yemeklerde sumak kullanmanın, yeni evlenen çiftlere mutluluk ve uzun ömür getireceği düşünülürdü.
Anadolu’da kekik, sadece yemeklerde değil, hastalıkları iyileştirmek için de kullanılırdı. Efsanelere göre, bir çoban dağlarda kaybolmuş ve soğukta hastalanmış. Ancak keçileri, etrafındaki kekik otlarını çiğneyip sağlıklarını koruyabilmiş. Çoban da bu kekikleri toplamış ve kaynatıp içerek iyileşmiş. O günden sonra, kekik çayının soğuk algınlığı, grip ve mide sorunlarına iyi geldiğine inanılmış. Günümüzde hâlâ Anadolu’da kekik çayı, birçok kişi tarafından doğal bir şifa kaynağı olarak tüketilir.
Osmanlı mutfağında baharatlar, yemeklerin vazgeçilmez bir parçasıydı. Kanuni Sultan Süleyman’ın aşçılarından biri, padişaha sunulan yemeklerin özel bir “şifa karışımı” içermesi gerektiğine inanırdı. İşte bu yüzden kimyon, tarçın, karanfil ve sumak gibi baharatları özel karışımlarla birleştirerek yemeklere eklerdi. Rivayete göre, bu baharat karışımları padişahın sağlıklı ve enerjik kalmasına yardımcı olurdu.